Orxan Aras: "İmdat Avşarın "Türk ədəbiyyatı" dərgisinə hekayələrindəki üslubu kimi canlılıq gətirdiyini düşünürəm"


İmdat Avşarchr("39")la aynı kuşaktanız. Dünyada, özellikle Avrupachr("39")da İkinci Dünya Savaşıchr("39")ndan sonra gelen kuşağa "Bunker çocukları" veya "Babasız çocuklar" deniliyordu. Onların babasızlığı 1968chr("39")li yıllarda büyük bir öfkeye dönüştü ve on yıla yakın bütün dünyayı direnişlerle yeniden düşünmeye sevk ettiler. Biz ise o kuşaktan sonra gelen biraz daha dingin, moda deyimle "x kuşağı" olarak daha çok okuyandık. 68 kuşağının öfkesi bizi de zaman zaman kamplara bölse ve öfkelendirse de barışmayı da bilen bir kuşaktık. İmdat Avşar bizim kuşağımızın çok okuyan ve sorularla gerçeği bulma konusunda çaba sarf eden bir yazarımızdır. Onu yakından tanıdıkça ortak özelliklerimizin, hayata bakıştaki felsefemizin ne kadar yakın olduğunu anladım.

İmdat Avşar Kırşehirchr("39")in Kaman kazasında büyümüş. Kaman hem tarihi hem de doğal yapısıyla biraz da Iğdırchr("39")a benzer. Etrafının dağlarla çevrili oluşu, zengin meyve sebze üretimi ile Iğdırchr("39")ı hatırlatır. Belki de bu yüzden İmdat Iğdırchr("39")da öğretmen olarak görev yaptığı yıllarda orayı çok sevmiş ve kültürünü hemen benimsemiştir. Bu benimseme onun gelecekteki Azerbaycan edebiyatı üzerindeki çalışmalarını da yönlendirmiş olmalıdır.

Biz onunla Türkiyechr("39")de değil de Azerbaycanchr("39")da tanıştık. Azerbaycan Yazarlar Birliğichr("39")nin kurultayına gelmişti. Onun Türkmen-Azerbaycan karışımı sohbeti hoşuma gitmişti. Kırşehir-Kamanchr("39")a yerleşen Selçuklu (Oğuz) Türklerinin lehçesi, gelenekleri ve düşünce yapısıyla bizim Iğdırchr("39")ın pek farkı yoktu. Onun sıcakkanlı, samimi ve alçakgönüllü davranışı çok hoşuma gitmişti. Zaten onunla Reşad Macid, Ejder Ol gibi ortak dostlarım da vardı.

Önceleri onun Azerbaycan Türkçesinde Türkiye Türkçesine uygunlaştırdığı şiir ve yazılarla tanışmıştım. Son dönemler Azerbaycan edebiyatı örnekleri Türkiyechr("39")de bol bol yayınlanıyordu. Ama "aynı dil" düşüncesiyle çok büyük hatalar yapılıyor ve Türkiye okuyucusu bu kitapların orjinalındaki tadı alamıyordu. Oysa İmdat Avşarchr("39")ın çalışmalarında ayrı bir titizlik ve ustalık vardı. Ondan önce Yusuf Gedikli, Yasemin Bayer gibi ustalar da aynı titizliği göstermişlerdi. Ama diğerleri hakkında bu sözü söylemek zordur.

İtiraf edeyim ki İmdat Avşarchr("39")ın hikâyeleri ile çok geç tanıştım. Önce Azerbaycan Türkçesinde yayınlanmış bir kaç hikâyesini okumuştum. Hikâyeler hoşuma gidince orjinallerini bulup okudum. Ardından "Masal Dede" olarak tanınan yazar Yücel Feyzioğlu onun hakkında çok övücü sözler söyleyince "Çiğdemleri Solan Bozkır" ve "Soğuk Rüya" kitaplarını okudum. Çok zengin Türkçesi, duru anlatımı ve renkli tasvirleriyle artık İmdat Avşarchr("39")ın Türk hikayeciliğinde gerekli yeri aldığına emin oldum. O, Anadolu insanının acılarını, yanılgılarını, ümitlerini çok usta bir tasvirle okuyucunun gözleri önüne getirmektedir. Düzgün Türkçesi ve doğal anlatım onun hikâyelerinin okunurluluğunu da artırmaktadır.

İmdat Avşarchr("39")ın Azerbaycanchr("39")a ve Azerbaycan edebiyatına olan sevgisi, katkıları benim gibi Azerbaycanchr("39")a gönülden vurgun insanları ona daha da yaklaştırmaktadır. Zaman zaman telefonda sohbet ettiğim dostum İmdat Avşar artık hep benim dikkat dairem içinde olacaktır. Ayrıca onun Türk Edebiyatı Dergisichr("39")ne de aynen hikayelerindeki üslubu gibi çok farklı bir canlılık getirdiği inancındayım.

Dr. Orhan Aras

Almaniya


MANŞET XƏBƏRLƏRİ